Kuruluş Hikayesi ve İlk Adımlar
Sütaş, 1975 yılında Bursa’nın Karacabey ilçesinde Sadık Yılmaz tarafından kuruldu. Kuruluş amacı, doğal ve taze sütü tüm Türkiye’ye ulaştırmak ve süt ürünlerinde kaliteyi standart hâline getirmekti. Mütevazı bir üretimle başlayan Sütaş, zamanla entegre çiftlikler, yem fabrikaları ve lojistik ağıyla büyüyerek sadece bir süt markası değil, Türkiye’de bir \'süt ekonomisi\' modeli oluşturdu. Bugün hâlâ aile şirketi ruhuyla faaliyetlerine devam etmektedir.
Logosundan Sloganına Markanın Kimliği
Sütaş logosunda kullanılan yeşil renk doğallığı, beyaz renk saflığı, mavi ise güveni temsil eder. Sade yazı tipi ve doğa temalı görseller, markanın tazelik ve samimiyet odaklı duruşunu yansıtır. \'Süt Her Şeyin Başıdır\' sloganı, markanın yalnızca bir ürün değil, yaşamın sağlıklı temeli olduğunu vurgulamasını sağlar. Marka kimliği doğallık, yerli üretim, gıda güvenliği ve sürdürülebilir tarım üzerine kuruludur.
Ürün Çeşitliliği ve Teknolojik Yenilikler
Sütaş ürün yelpazesi oldukça geniştir: günlük süt, yoğurt, ayran, beyaz peynir, kaşar peyniri, tereyağı, kefir, meyveli yoğurt ve organik ürünler gibi seçenekler sunar. Entegre üretim modeli sayesinde yemden süt üretimine kadar her aşama Sütaş tarafından kontrol edilir. Tüm üretim tesislerinde ileri teknoloji kullanılır. Ayrıca soğuk zincir lojistik sistemiyle ürünler çiftlikten sofraya tazelik kaybetmeden ulaştırılır. Akıllı QR etiketlerle ürün izlenebilirliği sağlanır.
Globalleşme Yolculuğu ve Uluslararası Başarılar
Sütaş, temel olarak Türkiye pazarına odaklanmış olsa da; Orta Doğu, Balkanlar ve Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere 10’dan fazla ülkeye ihracat yapmaktadır. Yurt dışında yaşayan Türkler ve sağlıklı ürün arayan tüketiciler tarafından büyük ilgi görmektedir. Global pazarda \'Türk süt kültürünün temsilcisi\' olarak kabul edilen Sütaş, ürünlerini hem zincir marketler hem de özel dağıtım kanallarıyla ihraç etmektedir.
Sürdürülebilirlik ve Topluma Katkı
Sütaş, “doğal lezzet, doğal yaşam” felsefesiyle çevre dostu ve sürdürülebilir üretim modelini benimser. Güneş enerjisi, biyogaz ve su geri dönüşüm sistemleriyle karbon ayak izini azaltır. Entegre çiftlikler yerel istihdamı desteklerken, tarımsal kalkınmaya da katkı sağlar. Ayrıca süt tüketimini teşvik eden eğitim programları, çocuklara yönelik projeler ve kırsalda kadın istihdamını artırmaya yönelik sosyal projelerle topluma değer katar.
